Gönül bir pencere gibidir der büyükler. Gönülsüz isen adımların geri gider, elin kıpırdamaz. “Ne işte olursan ol gönülden ol”. Kapılar kapansa dahi gönlünü açık tut. Açılırsa oradan açılacak asıl olan.
Gönlü bir aya benzetiyorum ben. Ay ki ışığı zaten gönledir. Güneş ise gözlere ışır. Ay olmasa dünyamız ne olurdu?
Bir bakıyorsun sular çekiliyor, bir bakıyorsun güneş doğmuş sular yerinde. Gönlümüz de böyle değil mi? Hırçın dalgalar gibiyiz kimi zaman, kimi zamanda süt liman bir deniz.
Gönül ışığını aydınlatıp yollara çıkanlar karanlıkta kalmazlar. Karanlığı delen yıldızlar en zor anlarda bile başka şekillerde çıkar karşılarına ve imdada yetişirler.
Ah aslında şu yolculuklar yok mu? Zaman kısa ve yol uzunken yapılan yolculuklar. Üstelik engelleri de büyük. Sırrın peşinden gitmek aslında kendi içindeki gönlün ateşi ile aydınlanarak yol almandır. Madem yolculuk kendimizde başlıyor öyleyse gönül penceresinden bir kez daha bakmamız gerek. Şu karanlık yollarda yanımıza gönlümüzün ateşi gerek…
Her şey gönlün ateşinin kıvılcımlarının bir araya gelmesiyle başlamıştı…Gönülden olan ne güzeldir. Gönülsüz olan seyrede…
Yılduzturk.com yayın hayatına başladı. Gönüllerde buluşalım…
Dr. Cem TURAN