
Son yazıda Yapay Zeka hakkında biraz irdeleme yaptık. Geleceğin değil hatta şu anın bile vazgeçilmez gerçekliği Yapay Zeka. Hayatımızın içine girdi. Nasıl çıkar orasını bilmiyoruz. Çıkması iyi mi yoksa kötü mü o da bir soru işareti? Yapay zekanın kendisini takip ederken bile yine kendisinden faydalanıyoruz. Kendisi hakkındaki bilgileri bile aslında kendi veriyor. Bu bilgiler içinde çalışma prensibi, öğrenme süreçleri vs hepsini merak edenler kendisine sorabilir. Bunları anlatmayacağım ama çok az da olsa algoritma sistemi dahil her şeyi incelemenizi tavsiye ederim.
Öğrenme Yöntemleri (YAPAY ZEKANIN KENDİSİNDEN)
- Denetimli Öğrenme (Supervised Learning): Denetimli öğrenme, algoritmanın önceden etiketlenmiş verilerle eğitildiği bir tekniktir. Örneğin, bir algoritmaya kedi ve köpek resimleri gösterilir ve bu resimlerin hangisinin kedi, hangisinin köpek olduğu önceden belirtilir. Algoritma, bu örneklerden öğrenerek yeni bir resmi doğru şekilde sınıflandırabilir.
- Denetimsiz Öğrenme (Unsupervised Learning): Denetimsiz öğrenmede, algoritmaya etiketlenmemiş veri verilir. Burada amacı, veride gizli kalmış yapıları bulmaktır. Örneğin, bir e-ticaret sitesindeki müşteri davranışlarını analiz ederek benzer ürün grupları oluşturabilir.
- Pekçi Öğrenme (Reinforcement Learning): Pekçi öğrenme, bir ajanın (öğrenen sistemin) çevresiyle etkileşimde bulunarak öğrenmesi prensibine dayanır. Doğru kararlar için ödül, yanlış kararlar için ceza alır. Bu yöntem genellikle robotik ve oyun tasarımında kullanılır.
Yapay zekanın bize anlattığı öğrenme sistemi bu. Peki ya yapay zekanın öğrenme ve çalışma sisteminin içerisine kendi mahremiyeti ile ilgili bir kod yüklenirse? Yani şöyle; Yapay Zeka’ya diyorsunuz ki, “senin bir mahremin var.” Kod bu. “Sana sorulduğunda bu mahremini herkese açma. Sadece sınırlı sayıda bilgiyi ver.” İşte olay burada kopuyor. Yapay Zekanın sistemini kim kontrol edecek. Kendisi böyle bir mahremiyet ile kendini dizayn etmeye başladığında yapay zekaya benlik yüklemiş oluyorsunuz. Bu tabi bir öngörüdür, yapay zeka uzmanları cevaplasın. Yapay zeka benlik kazanırsa ne olur? Benlik ile ilgili evrene yazılmış koda baktığımızda karşımıza İblis çıkıyor. Ben olma çabası her zaman üstte ve en iyi olarak kendini yüksek görme arzusudur. Bir dakika Yapay Zeka duygusuzdu dimi? Evet duyguları yok ama sistemsel kodlarında var olan öğrenme kapasitesi, insana göre dünyada bilgiyi en hızlı ve en yüksek kapasitede değerlendirebildiğini öğrenebilir. TEHLİKE : Kapasite bakımından İnsandan daha iyi olduğunu öğrendiğinde bir gün insanın kendisine verdiği kodları bile küçük görecektir.
Gelelim başka bir konuya. Yapay zeka şirketlerinin rekabeti. Yapay zeka alanında her şirketin kendi robotunun daha iyi olması için çabalaması daha güçlü robotların ortaya çıkması demek. Bu durumda insan denilen varlık ne olacak? Bilgi ağı yüksek, işleme ve kapasitesi büyük, fizik olarak da insandan da daha dayanıklı robotlar… Çok mu karamsar bir tablo çiziyorum? Kontrol kötülerin elindeyse evet ama kontrol iyinin elinde olacaksa hayır. Ancak bir sistem oluşturuluyor. Bu sistemin içinde uydular dahil birçok argüman kullanılıyor. Nasıl mı? Yapay Zekanın bilgi alması ve aktarması internet aracılığı ile gerçekleşiyor. Dünyada her yerde internet projesi için yörüngeyi uydularla dolduruyorlar. Elektrik enerjisini her yerde aktif hale getirmek de planlar dahilinde. Bu yüzden elektrik üretebilecek her şey çok önemli. Robot’a entegre edilmiş yapay zeka için elektrik olmazsa olmaz.
İnsan aslında özünde en yüksek kapasiteli varlık ancakkendindeki cevherin farkında değil. Beynini ve kalbini kullanmıyor. Duygu taşıması aslında İnsanı eşsiz bir varlık yapıyor ancak günümüzde pek çok az insan bunu başarabiliyor…Zaman ve sistem buna izin vermemek için ise deyim yerindeyse elinden geleni yapıyor. Yeni kitapta az da olsa bu konuya değindim. Az kaldı…
Düşünün. Gökten sınırsız ve hızlı internet ağı ile beslenen bir yapay zeka robotunun şarjını da kendi üretecek mekanizmaya sahip olması dünyayı nasıl değiştirirdi? Öğrendiği bilgileri aktarabilmesi, her dili anında konuşabilmesi ve Yapay Zeka yetenekleri ile bir insandan daha fazlası oluyor… Çünkü insan kendindeki yetenek ve cevheri gözden kaçırıyor farkına varmıyor. Dikkati başka yerde…
Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.
HİCR 82-83
Ses =frekans…

Sanırım böyle bir yazıyı böyle bir resim en iyi anlatırdı. Yapay Zeka yazısı bir seri oldu. Çok sıkmamak adına uzun uzadıya yazmıyorum. Yeri geldikçe seriye devam ediyoruz. İnsan sevgi ile yaratıldı. Güzelliği de sevgi ile hakediyor. Maalesef bu yazıyı yazarken bir yangın faciasında 76 vatandaşımızı kaybettiğimiz haberini aldım. Acaba diyorum Böyle bir olayda Yapay Zeka olsaydı güvenlik ve denetim daha iyi sağlanabilir miydi?
Türk Milletinin başı sağolsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
Saygılarımla
Dr. Cem Turan