
Bugün kibir tepesine çıkacağız demişti Bilge Ayaz Ata.
Kibir Tepesi nedir ki deyip geçme!
Dinle… Konuşursan zaten duyamazsın. Kibir tepesi aşman gereken en önemli tepelerin başında geliyor. Yolu zorludur. Ancak bu tepeyi geçmek hiç kolay değildir. Tatlı “ben” tuzaklarını aşman gerekir.
Kibir tepesi yolunda manzaranın çekiciliğini hayal ederken yolda seni benliğinin hoşluğu karşılar. Karlı yolların içinde sıcacık bir “ben” vardır. Hazlarda senle beraber tepeye doğru yürür.
Yukarılara doğru çıktıkça unutkanlık başlar. Üşüdüğünü unutursun, gördüklerin bir bir silinir gözünden. Burnun ucu donmaya başlar önce, hissetmezsin. En tepeden bakarken alçaklara, kendini hayal edersin. Arada gözün zirveye takılır. Donan burnun artık iyice yukarıdadır. Bilirsin orada daha büyük bir “ben” karşılayacaktır seni.
Tepeye çıkınca manzara muazzamdır. Herkes aşağıda kalmıştır. Sen yukarda! İzlerken bir anda gözüne gönül tepesi ilişir. Görmezden gelirsin. Daha doğrusu göremezsin. Gönül tepesindekiler sana göre alçaktır. Alçaktadır. İşine hiçbiri yaramaz. Çünkü sen kibir tepesine çıkarlarınla çıktın. Çıkarlarına uymayan ne varsa aşağıda bıraktın.
Bu tepede uzun süre kalmak tehlikelidir. Sert rüzgarlar eser kibir tepesinde. Manzara gözlerinde güzel olsa da tepede kalmak için benliğin savaş verir. Bazen sert rüzgarları bile zevk eylersin kendine. Zirvede kalmak gururdur, hoştur senin için.
Yalnızlık, yalnız olmak ve sadece ben olmak bu tepenin en güzel yeridir. Ancak bir müddet sonra rahatın kaçacak sen gibiler seni ben tepesinden atmaya çalışacaktır.
Aşağıdan gönül tepesinden el sallayanları göreceksin. Onların huzuru seni çekecek bu sefer. Mütavazi gibi rol yapacaksın kibir tepesinde. Hatta bazen kibir tepesindeyken kendini o gönül tepesinde hissedecek, kibir tepesinde olduğunu unutacaksın. İşte kibir tepesinin bir başka güzel manzarası. Mütevazi kibirliler için burası muazzamdır. Burada kalmak çok tehlikelidir. Manzara güzeldir ama uçurumunda durmak zordur. Aşağıdaki gönül tepesindekileri taklit ederken düşebilirsin. Çünkü sen kibir tepesinin en güzel yerindesin.

Pars sordu:
Kibir tepesi bir hapishane mi?
Evet dünyanın kaçması en zor hapishanesi. Buraya hapsolanlara kibirli denir. Kibirliler için kurtuluş yoktur. Öyle demedi mi kainatın efendisi:
“Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremeyecektir.” Bir adam dedi ki: -“Ya Resulallah, insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını ister.” Bunun üzerine Allah Resûlü (sav) şöyle söylediler: -“Allah’u Teâla güzeldir ve güzelliği sever. Kibir; hakkı inkar etmek ve insanları küçük görmektir.” (Müslim, Tirmizi)
“Hadi yürü Pars, bu tepeye bizden çok kişiyi hapsettiler. İyilerin kazanması için Kibir tepesinden kurtulmaları lazım.”
PARS TİGİN