48. Hikmet
Muhabbetin deryasında dalgıç olup
Marifetin cevherini alasım gelir
Tarikatın meydanında kanat çırpıp
O tuba dallarına konasım gelir
O tuba dallarını ekse yetişmez
Allah diyen aşık kuldan hata gelmez
Gerçek aşık eren asla yolda kalmaz
Aşık olup Allah yadını diyesim gelir
Aşık kullar Hakk yadından uzak değil
Gerçekten bu dünyaya meyletmez
Gerçek aşıklar dünya derdini asla almaz
Ben dahi bu dünyayı koyasım gelir
Tecellinin nuru ile aklı şaşan
Allah diye gönül bağlayıp Tur'a aşan
Muhabbetin ateşi ile kaynayıp taşan
Ben dahi Allah diye varasım gelir
Allah yadı gönülleri kıldı sevinçli
Belh ülkesini terkedip aba giydi Edhem
Aba giyip hidayete bastı ayak
Hidayete onun gibi ayak basasım gelir
Aba giyen o azizler Hakk'a yakar
Çünkü sırları dükkan içinde Hakk'ı bulur
Ahlarından dilim dağlar sızıp akar
Selim olup o abayı giyesim gelir
Selim olup saf oldu Cüneyd Şibli
Nefsini tepip kahr eyledi Hasan Basri
Halkı bırakıp yok oldu Zünnun Mısri
Azizlere itaat edesim gelir
Allah yadı tekebbürün evini yıktı
Şeyhler bu halkayı görkemli düzenledi
Çünkü Hu dedim kötülükler doğruya yöneldi
Ben dahi o halkada olasım gelir
Şevk şarabını içtim ise kıldı harap
Muhabbetin ateşi ile bağrım kebap
Cemalini nasib eylese Azim Vehhab
Darusselam sarayına giresim gelir
Kul Hoca Ahmed cevher gibi hikmet söyledi
Azizlerin medhi ile sözünü yaydı
Uzun geceyi gündüze ekleyip kıyamda durdu
Dua okuyup durmadan hikmet söyleyesim gelir
Post Views: 251